Ehl-i Beyt’in Sözleriyle Akıl

Ehl-i Beyt’in Sözleriyle Akıl yazımızda aklın dinde önemine değinilmektedir.

Sema’e b. Mihran şöyle rivayet etmiştir:

Bir gün İmam Cafer Sadık’ın yanındaydım. Yanında dostlarından bir grup insan da bulunuyor­du. Söz dönüp dolaşıp akıl ve cehalet konusuna geldi. İmam Cafer Sadık buyurdu ki: “Aklı ve ordusunu, cehaleti ve ordusunu tanıyın ki, doğru yolu bulaşınız.”

Sema’e bunun üzerine dedim ki: “Sana kurban olayım. Senin bize öğ­rettiğinden başkasını bilmiyoruz.”

İmam Cafer Sadık buyurdu ki: “Allah aklı yarattı. Akıl, arşın sağ yanından, Onun nurundan yaratılan ilk ruhani varlıktır.” Allah ona: “Geri dön.” dedi, akıl geri döndü. Sonra ona: “Beri gel.” dedi, akıl beri geldi. Allah şöyle dedi: “Seni büyük bir yaratılışla yarattım ve seni bütün yarattıklarımdan üstün tuttum.” Sonra Allah, cehaleti tuzlu ve karanlık bir denizden yarattı.

Ona: “Geri dön.” dedi, cehalet geri döndü. Sonra: “Beri gel.” dedi, cehalet beri gel­medi. Bunun üzerine Allah ona: “Büyüklendin.” dedi ve onu lanetledi.

Sonra akla yetmiş beş asker bahşetti. Cehalet, Allah’ın akla verdiği değeri, ona bahşettiği askerleri görünce içinden akla karşı düşmanlık duygusu beslemeye başladı ve şöyle dedi: “Ey Rabbim! Bu da benim gibi bir varlıktır. Sen onu yarattın, ona ik­ramda bulundun, onu güçlendirdin. Bense onun karşıtıyım. Fakat benim ona karşı koyacak gücüm yoktur. Ona verdiğin gibi bana da askerler ver.”

Allah buyurdu ki: “Evet, ama bundan sonra da emrime karşı gelirsen, seni ve askerlerini rahmetimden uzaklaştırırım.”

Cehalet, “Kabul ediyorum.” dedi. Bunun üzerine Allah, ona yetmiş beş (Yetmiş sekiz askerden söz ediliyor. Ancak bazı askerlerin isimleri tekrarlanmıştır. Farklılık buradan kaynaklanmaktadır.) asker verdi. Akla verilen yetmiş beş asker şunlardır:

1) “Hayır” aklın veziridir. Onun karşıtı olan cehaletin veziri “şer”dir.

2) İman / Küfür.

3) Tasdik / İnkâr.

4) Umut / Umutsuzluk.

5)  Adalet / Haksızlık.

6) Hoşnutluk / Hırçınlık.

7) Şükür / Nankör.

8) İyimserlik / Karamsarlık.

9) Tevekkül / Hırs.

10) Şefkat / Yüreklilik.

11) Merhamet / Gazap.

12) Bilgi/Bilgisizlik.

13) Anlayışlılık / Ahmaklık.

14) İffetlilik, şereflilik / Şerefsizlik, rezillik

15)  Zühd / Dünyaperestlik.

16)  Yumuşaklık / sertlik.

17)  Utangaçlık / Utanmazlık.

18)  Alçak gönüllülük / Kibirlilik.

19)  Teenni (temkinli olmak)  / Acelecilik.

20)  Ağırbaşlılık / Hafiflik, beyinsizlik.

21)  Suskunluk / Boşboğazlık.

22)  Uysallık / Dikbaşlılık.

23)  Teslimiyet / Kuşku.

24)  Sabır / Sabırsızlık.

25)  Hoşgörü / İntikam.

26)  Zenginlik (kanaatkârlık) / Yoksulluk (açgözlülük).

27)  Hatırlama / Gaflet etmek.

28)  Ezberleme / Unutma.

29)  Özlem / Uzaklaşma.

30)  Kanaat / İhtiras.

31)  Yardımlaşma / Esirgeme.

32)  Dostluk / Düşmanlık.

33)  Vefa / Vefasızlık.

34)  İtaat / İsyankârlık.

35)  Boyun eğme / Ululanma.

36)  Selâmet / Bela.

37)  Sevgi / Buğz.

38)  Doğruluk / Yalan.

39)  Hak / Bâtıl.

40)  Güvenilirlik / İhanet.

41)  İhlâs (içtenlik) / Bulanıklık.

42)  İzzet-i nefs / Aptallık

    Zekâ / Kalın kafalılık.

    Marifet / İnkâr.

43)  Birbirinin kusurunu örtmek / Birbirine kusur bulmak.

44)  Birbirinin gıyabında sağlam olmak / Hileyle aldatmak.

45)  Sır saklamak / Sır ifşa etmek.

46)  Salata özen gösterme / Salatı zayi etme.

47)  Oruç tutma / Oruçsuzluk.

48)  Cihad / Cihaddan kaçma.

49)  Hac (Allah’la ahitleşme) / Ahdi bozma.

50)  Yanında konuşulanı koru­mak / Koğuculuk (söz taşımak)

51)  Anne-babaya iyilik / Anne-babaya karşı gelme.

52)  Doğruluk (gerçekçilik) / Riya (gösterişçilik).

53)  Maruf / Münker.

54)  Örtünme / Açılıp saçılma.

55)  Takiyye (sakınma) / Yayma, pervasızlık.

56)  İnsaf / Tarafgirlik.  

57)  Hoş geçinmek / Azgınlık, saldırganlık.

58)  Temizlik / Kirlilik.

59)  Hayâ / Utanmazlık.

60)  İtidal / Haddi aşma, aşırılık.

61)  Rahat / Meşakkat.

62)  Kolaylık / Zorluk.

63)  Bereket / Tükeniş.

    Sağlık / Belâ.

64)  Dengeli olmak / Durmadan çoğaltma yarışı.

65)  Hikmet / Hevâ ve heves.

66)  Ağırbaşlılık, vakar / Hafiflik.

67)  Mutluluk / Bedbahtlık.

68)  Tevbe / Günahta ısrar.

69)  Af dileme / Mağrur olma.

70)  Dikkat ve muhafaza / İhmal ve hafife alma.

71)  Allah’a yönelip yakarma / Yüz çevirip tenezzül etmeme.

72)  Çalışkanlık / Tembellik.

73)  Sevinç / Hüzün.

74)  Kaynaşma / Ayrılık.

75)  Cömertlik / Cimrilik.

Aklın sayılan bu askerlerinin tümü, ancak bir nebide veya nebinin vasisinde, ya da Allah’ın kalbini sınayarak kötülüklerden arındırdığı bir müminde toplanabilir. Fakat biz Ehl-i Beyt’in dostlarına gelince onlardan hiç kimse yoktur ki, bu as­kerlerin bir kısmına sahip olmasın ve gitgide tekâmüle doğru yol almasın, cehaletin askerlerinden peyderpey arınmasın. Bu süreç tamamlandıktan sonra nebiler ve vasi­lerle birlikte en yüksek dereceye ulaşır. Bu dereceye ulaşmak için her şeyden önce aklı ve askerlerini bilmek, tanımak. Cehaletten ve askerlerinden de uzak durmak ge­rekir. Allah, bizi ve sizi itaatine ve hoşnutluğuna ulaşmada başarılı kılsın.”

Kaynak: Usul-u Kafi, Akıl ve Cehalet bölümü.


Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir