Alevî-Bektaşî Şairleri
Ehl-i Beyt İslamının Anadolu ve Balkanlarda yaşatılmasına büyük katkıları olan Alevî-Bektaşî şairleri.
DevamEhl-i Beyt İslamının Anadolu ve Balkanlarda yaşatılmasına büyük katkıları olan Alevî-Bektaşî şairleri.
DevamÇalışmamızın giriş yazısında, Ehl-i Beyt’in kadın üyeleriyle ilgili şiirlerin, bu türden güldestelere ne denli az girdiğini belirtmiştik. Tabii ki kadın olmalarından ve kendilerine duyulan aşırı saygıdan dolayı şairler, Hz. Peygamber (s.a.a) yahut İmâm Ali için yaptıklarının aksine onları rahatça ve âşıkâne bir şekilde vasfedememiş ve haklarında en ufak yanlış bir şey söylemekten şiddetle çekinmişlerdir. Bu yüzden Türk Edebiyatı’nın tümünde olduğu gibi Alevî-Bektaşî Edebiyatı’nda da bu alanda yazılan şiirler erkek din uluları için yazılan şiirler yanında oldukça azdır. Fakat Alevî-Bektaşî şairler Hz. Fatma ve Hz. Zeynep’e olan bağlılıklarını -aslında On İki İmâm’ı zikretmekle yetinebilecekleri- duvazlarda onların adını da sürekli zikrederek göstermişlerdir. Bunlarla beraber nicelik olarak az da olsa edebiyatımızda yer alan bu şiirler, bugüne kadar nefes kitaplarını derleyenler tarafından ihmal edilmiştir. Biz bu eksikliği gidermek adına burada Hz. Fatma ve Hz. Zeynep ile ilgili müstakil bir bölüm açmayı uygun gördük.
DevamAlevî-Bektaşî Edebiyatı’nda klasik manada tevhid ve münâcatların da bolca yazılmış olmasının yanında, Usul-i Din’den olan Tevhid-Nübüvvet-İmâmet’in üçüne birden iman ediyor olmanın önemini ortaya koymak adına, Hakk, Muhammed, Ali’ninberaber anıldığı, hem tevhid hem münâcat hem na’t hem de İmâm Ali medhiyesi özellikleri gösteren sayısız şiir yazıldığını daha önce belirtmiştik.
Devam