Kur’an Ayetlerinde Hz. İmam Ali – 9

Bu yazı dizimizde İslam dinin kutsal kitabı olan Kur’an-ı Kerim’deki ayetlerin İmam Ali hakkında olanlarını sizlerle paylaşarak Kur’an’daki hakikatleri tüm canlara ve özelde Ehl-i Beyt aşıklarına ulaştırmak istedik.

Devam

İmam Ali’nin Yareni Kumeyl’e Öğrettiği Dua

İmam Ali bu duayı özel ashabından olan Kumeyl b. Ziyad’a öğretmiştir. Bu dua Şaban ayının on beşinci gecesinde ve yine her Perşembe akşamında okunur; düşmanların zararından korunmak, rızkın artması ve günahların bağışlanmasında önemli bir etkisi vardır.

Devam

İstanbul’daki Bektaşi Tekkeleri

II. Mahmud (1808–1839) döneminde Bektaşi tarikatına ve tekkelerine gelen yasaklar (1241–1826), bu yasağın fiilen olmasa da resmen ve sureten Osmanlı döneminin sonuna kadar (1920) sürmesi, bundan dolayı tekke ve zaviyeleri konu alan mecmualarda Bektaşiliğe ya yer verilmeyişi ya da sureten Nakşi gözüktüğü için Nakşi tekkeleri meyanında sayılmaları, İstanbul’daki Bektaşi tekkelerinin sayısının tespitini güçleştirmektedir. Ayrıca Bektaşi tekkelerinin çokluğunun şehrin yerleşim alanlarının dışında, uzak yerlerde, Yeniçeri kışlalarına yakın mekanlarda veya kışla içlerinde yapılmış olmaları, bunun yanı sıra II. Mahmud döneminde Yeniçeri kışlaları ve bunların dışındaki 9 tekkenin (bilinen) yıktırılması da sayının tespitini güçleştiren bir nedendir.

Devam

Devriyeler

Devir, sözlükte; dönme, kendi etrafında hareket etme manasına gelir. Tasavvufta ise “İnsanın gayp âleminden ayrılıp maddî âleme gelmesi; su, hava, ateş, toprak, bitki ve hayvan [ve insan] devrelerini geçirdikten sonra tekrar geldiği yere dönüp ‘fenâfillâh’ mertebesine erişerek Hak’la Hak olması hâdisesinin tâkip ettiği seyre verilen isim.” manasındadır. Devir telakkisine sahip mutasavvıflar, mutlak varlıktan tecelli suretiyle ayrılan nesnelerin çeşitli safhalardan geçtikten sonra varlıkların en süflisi olan madde mertebesine kadar indiğini, sonra yükselerek bulunduğu noktaya geldiğini iddia ederler.

Devam

Hak Teala’nın Resulü Muhammed’e (saa) Tavsiye ve Öğütleri – 1

“Ya Muhammed, ben seni ve Ali’yi bedensiz bir nur olarak yeryüzünü, gökleri, denizi ve Arş’ımı yaratmadan önce yarattım. Sen o zaman içerisinde sürekli “Lâ ilâhe illallah” derdin, beni ulular, ve tazim ederdin. Sonra ikinizin ruhunu bir araya getirerek tek ruh kıldım ki bundan sonra artık o ruh “Lâ ilâhe illallah” söyler, beni tenzih ve takdis ederdi. Daha sonra o ruhu ikiye ve ikiyi de dörde böldüm; onların biri Muhammed, biri Ali, diğer ikisi ise Hasan ve Hüseyin’dir.”

Devam