Hz. Muhammed’in İmam Ali’ye Tavsiyeleri – 3
Hz. Muhammed’in İmam Ali’ye Tavsiyeleri – 3 yazımızın üçüncüsünde Peygamberimiz İmam Aliye şöyle buyurmuştur:
101- “Ya Ali, Allah-u Teâlâ dünyaya şöyle vahyetti: “Bana hizmet edene hizmet et ve sana hizmet edeni yor; zorluk ve zahmete düşür.”
102- “Ya Ali, eğer dünyanın Allah indinde bir sivrisineğin kanadı kadar değeri olsaydı, Allah ondan kafire, bir yudum su bile içirmezdi.”
103- “Ya Ali, kıyamet gününde geçmiş ve gelecek insanların tümü, keşke bize dünyada karnımızı doyuracak günlük yemekten başka bir şey verilmeseydi diye arzu ederler.”
104- “Ya Ali, halkın en kötüsü Allah’ı hükmünde suçlayan kimsedir.”
105- “Ya Ali, mümin hastanın sızlayışı tesbih (subhanellah), feryadı tehlil (lâ ilâhe illallah), yatakta yatması ibadet, bir yandan bir yana dönmesi, Allah yolunda cihat sayılır. Şifa bulursa, halk içerisinde artık günahsız bir şekilde yürür (hastalıktan sonra hiç bir günahı kalmaz).”
106- “Ya Ali, İslâm dini çıplak bir insana benzer. Onun libası (elbisesi) hayâ, süsü vefa, yiğitliği sâlih amel ve direği günahtan kaçınmaktır. Her şeyin bir temeli vardır. İslâm’ın temeli de biz Ehl-i Beyt’i sevmektir.”
107- “Ya Ali, kötü huyluluk, uğursuzluk ve kadına uyma pişmanlık getirir.”
108- “Ya Ali, hafif yüklüler kurtuldular, ağır yüklüler ise helâk oldular.”
109- “Ya Ali, her kim bilerek bana yalan yere nisbette bulunursa, âteşte yerini hazırlanmış bilsin.”
110- “Ya Ali, üç şey insanın balgamını giderir ve hafızasını güçlendirir: Günlük ağacından çıkarılan hoş kokulu sakız, dişleri misvaklamak (misvak ağacı, fırça vb. ile yıkamak) ve Kur’an okumak.”
111- “Ya Ali, dört şekil uyuma tarzı vardır: Peygamberler sırt üstü, müminler sağ tarafları üzerinde, kâfirler ve münafıklar sol tarafları, şeytanlar ise yüz üstü uyurlar.”
112- “Ya Ali, dört şey insanın belini kırar: Allah’a isyan ettiği halde emirlerine itaat edilen imam, kocası eşlik vazifesini yerine getirdiği halde ona hıyanet eden kadın, fakiri çaresiz bırakan fakirlik ve kötü ev komşusu.”
113- “Ya Ali, Abdülmuttalib’in cahiliye devrinde beş sünneti vardı ki Allah onları İslam’da da geçerli kıldı: Evlatlara, babaların karısını nikâhlamayı haram etti; Allah da bu hususta şu ayeti indirdi: “Kadınlardan babalarınızın nikâhladığını siz nikâhlamayın.” (Nisâ, 22). Bir hazine buldu; beşte birini çıkarıp Allah yolunda sadaka verdi; Allah da şu ayeti indirdi: “Biliniz ki, elde ettiğiniz ganimet ve gelirin beşte biri Allah’a ve … aittir.” (Enfâl, 41) Zemzem kuyusunu, üzeri kapatıldıktan sonra yeniden kazıp onu hacıların su içmesine tahsis etti; Allah da şu ayeti nazil etti: “(Ey müşrikler siz) hacılara su verme ve Mescid-i Harâm’ı onarma (işini yapanı); Allah’a, ahiret gününe inanan ve Allah yolunda cihat edenle bir mi tuttunuz?” (Tevbe, 19) Bir insanın diyetini, yüz deve olarak kararlaştırdı. Allah bu sünneti İslâm’da da aynen uygulamaya koydu. Kureyş’e göre tavafın belirli bir sayısı yoktu; Abdulmuttalib onu yedi defa olarak belirledi; Allah-u Teâlâ İslam’da da aynısını geçerli kıldı.”
114- “Ya Ali, imân açısından halkın en çok beğenileni ve yakin açısından onların en üstünü, ahir zamanda gelip Peygamber’i görmedikleri ve (zamanın) hücceti-imamı kayıp olduğu halde, yazılara (Kur’an ve hadislere) iman eden kimselerdir.”
115- “Ya Ali, üç şey katı yürekliliğe neden olur: Boş ve yararsız şeyleri dinlemek, avcılığa gitmek, (bir şey elde etmek amacıyla) sultanın (zâlim yöneticinin) kapısına gitmek.”
116- “Ya Ali, Allah gâfil kalpli (insanın) duasını kabul etmez.”
117- “Ya Ali, âlimin kıldığı iki tane salat, âbidin kıldığı bin tane salattan daha faziletlidir.”
118- “Ya Ali, âlimin uyuması câhil âbidin ibâdetinden daha üstündür.”
119- “Ya Ali, kadın kocasının, köle (hizmetçi) efendisinin, misafir ev sahibinin izni olmadan müstehap oruç tutmamalıdır.”
120- “Ya Ali, zinanın altı özelliği ve sonucu vardır; bunlardan üçü dünyada, üçü de ahirettedir. Dünyada insanın izzet ve değerini yok eder; ölümü çabuk getirir; rızkın kesilmesine yol açar. Ahirette ise kötü ve zor hesap vermeye, Allah’ın gazabına duçar olmaya ve ebedi olarak cehennemde kalmaya neden olur.”
121- “Ya Ali, her kim malının zekâtından bir kıratını (bir grama yakın) bile keser ve vermezse, ne mümindir ne de müslüman. Böyle birisinin hiç bir saygı ve değeri yoktur.”
122- “Ya Ali, (kıyamet günü) zekât vermeyen kimse, dünyaya dönmeyi ister. Nitekim Allah-u Teala da şöyle buyurmuştur: “Onlardan birisinin ölümü gelince, “Ey Rabbim, beni dünyaya geri çevir” diye yalvarır.” (Müminun,99)
123- “Ya Ali, imkanı olduğu halde hacca gitmeyen kimse kâfirdir. Nitekim Allah-u Tebârek ve Teâlâ şöyle buyurmuştur: “Yoluna gücü yeten herkesin, o Ev’e (Kâbe’ye gidip) haccetmesi, insanlar üzerinde Allah’ın bir hakkıdır; kim kafir olursa şüphesiz Allah, bütün âlemlerden zengindir (kimseye muhtaç değildir).” (Al-i İmran /97)
124- “Ya Ali, ölene kadar (farz olduğu halde) haccını geciktiren kimseyi Allah, kıyamet günü Yahudi ya da Hristiyan olarak haşreder.”
125- “Ya Ali, en iyi akıl, kendisiyle cennet ve Allah’ın rızâsı elde edilen akıldır.”
126- “Ya Ali, Allah’ın yarattığı ilk yaratık akıldır. Ona yaklaş buyurdu; o da yaklaştı. Uzaklaş buyurdu, o da uzaklaştı. Daha sonra şöyle buyurdu: “İzzet ve celâlime ant olsun ki senden daha çok sevdiğim bir mahluk yaratmadım. Seninle alır ve seninle bağışlarım. Seninle sevap verir, seninle cezalandırırım.”
127- “Ya Ali, akrabalarında yoksul bulunduğu halde başkalarına sadaka vermek doğru değildir.”
128- “Ya Ali, amelle birlikte olmayan sözde, bilinç ve ibret ile birlikte olmayan bakışta, cömertlikle birlikte olmayan malda, vefayla birlikte olmayan doğrulukta, takvayla birlikte olmayan iffette, ilahi bir niyet ve ihlâsla birlikte olmayan sadakada, sıhhat ile birlikte olmayan yaşayışta, emniyet ve rahatlığı olmayan vatanda hayır yoktur.”
129- “Ya Ali, dört şeyde pazarlık yapma: Kurbanlık, kefen ve köle alırken ve bir de Mekke seferi için gereken şeyleri temin etmede.”
130- “Ya Ali, sizlerden huy yönünden bana en çok benzeyeni tanıtayım mı? “Evet ya Resulallah” deyince şöyle buyurdu: “En güzel huylunuz, en hilimli olanınız, akrabalarına en çok iyilikte bulunanınız ve kendi aleyhinde olsa da en insaflı davrananınızdır.”
131- “Ya Ali, çocuğun babasının üzerinde olan hakkı, ona güzel isim vermek, güzel bir şekilde eğitmesi ve onun için salih bir anne seçmesidir. Babanın çocuğu üzerinde olan hakkı ise, babasını ismiyle çağırmaması, onun önünde yürümemesi, önünde oturmaması ve onunla birlikte hamama girmemesidir.”
132- “Ya Ali, üç şey vesvaslık nişanesidir: Çamur yemek, tırnağını dişleriyle çiğnemek ve sakalını ağzına almak.”
133- “Ya Ali, Allah çocuklarını âkkolmaya (ana-babasına karşı vazifelerini yerine getirmemeye ve onlara karşı gelmeye) iten anne ve babaya, lanet etmiştir.”
134- “Ya Ali, evlat anne-babaya karşı âkkolduğu (vazifelerini yapmayıp günahkar oldukları) gibi, anne-baba da evlatlarına karşı (vazifelerini yapmadıkları takdirde) âkkolurlar (aynı günaha duçar olurlar).”
135- “Ya Ali, Allah’ın rahmeti, evlatlarını kendilerine iyilik yapmaya sevk eden (onları bu işe sevk edecek şekilde terbiye eden) anne-babanın üzerine olsun.”
136- “Ya Ali, anne ve babasını hüzünlendiren kimse, âkk-ı valideyn sayılır.”
137- “Ya Ali, bir kimsenin yanında Müslüman kardeşinin aleyhinde konuşulur ve onu savunacak durumda olduğu halde savunmazsa, Allah dünya ve ahirette onu yardımsız bırakır; zelil eder.”
138- “Ya Ali, fakir bir öksüzün geçimini, ihtiyaçsız bir duruma gelinceye kadar kendi malından sağlayan bir kimseye cennet elbette vacip olur.”
139- “Ya Ali, her kim muhabbetle bir öksüzün başını okşarsa, Allah (azze ve celle) elinin dokunduğu her tüyün karşılığında Kıyamet günü ona bir nur verir.”
140- “Ya Ali, bana salavat getirmeği unutan kimse, cennet yolunu şaşırmıştır.”
141- “Ya Ali, elimi dirseğe kadar ejderhanın ağzına sokmayı, önceden yoksul olup yeni dünya malına kavuşmuş olan birisinden bir şey istemekten daha çok severim.”
142- “Ya Ali, Allah katında en azgın ve zalim kimse başkalarını haksız yere öldüren ve vurandır.”
143- “Ya Ali, sağ eline yüzük tak; zira yüzük mukarreb (Allah katında yakınlık kazanan) insanlar için ilahî bir fazilettir. “Ey Allah’ın resulü, hangi yüzüyü takayım,” diye sorduğunda şöyle buyurdu: “Kırmızı akikten kaşı olan yüzüğü; zira akik Allah’ın birliğini, benim peygamberliğimi, senin vasiliğini, evlatlarının imametini, sana uyanların cennete, düşmanlarının ise cehenneme gireceğini itiraf eden ilk dağdır (maden taşıdır).”
144- “Ya Ali, ümmetimden her kim, Allah’ın rızası için ve kıyamet gününü düşünerek kırk hadis hıfzederse, Allah kıyamet gününde onu peygamberler, sıddıklar, şehitler ve sâlihlerle beraber haşreder; onlar ne güzel arkadaştırlar.”
145- “Ya Ali, korkak kimseyle istişare etme; zira kurtuluş yolunu sana daraltır. Cimri kimseye danışma; zira o seni kendi hedefinden geri bırakır. (Dünya malına ve hayatına düşkün ve) haris olan kimseyle de istişare etme; zira o işin kötülüğünü sana güzel olarak göstermeğe çalışır. Ya Ali, şunu bil ki, korkaklık, cimrilik ve haris olmak, tek sıfat olarak (Allah’a) kötü zanda bulunmakta toplanmıştır. (Hepsi kötü zandan kaynaklanmaktadır).”
146- “Ya Ali, ümmetimin helâk oluşu, konuşmasını bilen münafıkın eliyle gerçekleşir.”
147- “Ya Ali, sana altı yüz bin koyun mu, altı yüz bin dinar mı vermemi istersin, yoksa altı yüz bin söz söylememi mi? Ali altı yüz bin sözü istiyorum dedi. Resulullah şöyle buyurdu:
“Altı yüz bin sözü, altı cümlede toplayıp sana söyleyeceğim: Ey Ali İnsanların müstehap işlerle uğraştıklarını gördüğünde, sen farzlarını tamamlamaya bak. İnsanların dünya işiyle meşgul olduklarını görürsen, sen ahiret işiyle meşgul ol. İnsanların başkalarının ayıplarıyla uğraştıklarını görürsen, sen kendi ayıplarının (ıslahına) çalış. İnsanları dünyayı süslemekle meşgul bulursan, sen ahiretini ziynetlendirmeye çalış. İnsanların işin çok olması için çalıştığını görürsen, sen işin sağlamlığına ve temizliğine bak. İnsanların, mahlukata sığındığını görürsen, sen Halik’a (yaratıcıya) sığın.”
148- “Ya Ali, salatını tamamlamayan (adabıyla birlikte kâmil kılmayan) bir kimse, hamile olduktan sonra, doğum vakti yaklaştığı bir sırada çocuğunu düşüren bir kadına benzer; artık o ne hamiledir, ne de çocuk sahibi (ancak çektiği zorluk ve zahmetler kendine kalır).”
149- “Ya Ali, salat kılan, tacire benzer; tacir malını (sermayesini) koruyamazsa kârı da olmaz. Salat kılan bir kimse de vacip salatını eda etmedikçe, Allah onun sünnet salatını da kabul etmez.”
150- “Ya Ali, (işlerinde Allah’tan) hayır dileyen kimse, ziyan etmez; arzusuna uluşır. (Başkalarıyla) istişare eden de pişman olmaz.”
151- “Ya Ali, mazlum kimsenin, (aleyhinde) yapacağı duadan kork (ona zulmederek, aleyhinde beddua etmesine sebep olma); zira o kendi hakkını Allah’tan diliyor; Allah da hiç bir hak sahibinin hakkını zay’ı etmez.”
152- “Ya Ali, insanlar hayır yollarına baş vurarak Allah’a yaklaşmak istediklerinde, sen aklın muhtelif şekilleriyle (aklını çalıştırmakla) Allah’a yakınlaşmaya çalış. Böyle yaparsan dünyada insanların yanında, ahirette ise Allah indinde derecelere ve yakınlık makamına erişirsin.”
153- “Ya Ali, insanlar iki kişiden ibarettir: affedilmeyi hakkeden akıllı ve cezalandırmayı hakkeden cahil.”
154- “Ya Ali, üç şeyi geciktirme: Vakti gelince salatını, birisi ölünce cenazeyi, münasip ve dengi olan bir eş bulduğunda bekar kız ve kadını evlendirmeyi.”
155- “Ya Ali, yalan konuşma ve daima doğru ol; zira doğru konuşmak bu dünyada sana zarar verse de, ahirette sana kurtuluş vesilesi olur.”
156- “Ya Ali, kovcu, kibirli ve hâin olma; (tüccar olmak istersen) ancak iyi ve hayırlı bir tüccar ol; zira tüccarlar (genellikle hayır) amellerde başkalarından geri kalırlar.”
157- “Ya Ali, (dâima) Allah-u Teala’nın hükmünü gözlerinin önünde bulundur (onlar ile amel et); Şeytan’ın hükmünü ise ayaklarının altına al.”
158- “Ya Ali, (bir namahremi) gördüğünde, (yüzünü çevir) ve bakmaya devam etme; zira ilk görüşün (kasıtlı olmadığı için) sakıncası yoktur; ama ikinci defa (bakarsan kasıtlı olur) ve câiz değildir.”
159- “Ya Ali, cömert ol; zira Allah cömert insanı sever. Cesaretli ol; çünkü Allah cesaretli olmayı sever. Gayretli ve hamiyetli ol; zira Allah böyle olanı sever. Eğer bir kişi, bir hacetini yerine getirmeyi senden dilerse, onu yerine getir; zira o istediğine layık olmazsa, sen bu bağışa layıksın.”
160- “Ya Ali, her hayat ardından bir ibret getirir. Ya Ali, her üzüntü sona erir, cehennem azabının üzüntüsü hariç. Ya Ali, bütün nimetler zail olur, cennet nimeti hariç.”
161- “Ya Ali, Kur’an’ı öğren ve onu halka öğret ki, sana her harfin karşılığında on hasene verilsin ve eğer (bu halde) ölürsen şehit olarak ölürsün. Ya Ali, Kur’an’ı öğren ve halka öğret. Böylece halk Allah’ın evinin ziyaretine gittiği gibi, öldüğünde melekler de senin ziyaretine gelirler.”
162- “Ya Ali, Allah fakirliği, kendi yaratıklarına emanet olarak bırakmıştır; her kim onu gizlerse, Allah gündüzleri oruç tutan, geceleri ibadetle meşgul olan kimsenin sevabını ona verir. Eğer birisi onu, ihtiyacını giderebilecek birisine açar, o da ihtiyacını gidermezse, o fakiri öldürmüştür; kılıç ve mızrakla değil, kalbini kırmakla onu öldürmüştür.”
163- “Ya Ali, din sağlam ve kuvvetli bir dindir. Onda itidalli ve yumuşak davran ve kendi nefsini Rabbinin ibadetinden tiksindirme; zira merkebini haddinden fazla kullanıp yoran bir kimse artık, ne binecek bir biniti olur, ne de bir mesafe kat edebilir. (Müstehap amellerde) ihtiyarlayıp öleceğini uman birisi gibi amel et (kendini fazla yorma); günahlardan da yarın öleceğinden korkan bir kimse gibi kaçın.”
164- “Ya Ali, sana dua etmeni tavsiye ediyorum; zira duayla birlikte icabet de vardır. Şükretmeyi tavsiye ediyorum; zira şükürle birlikte nimet de artar. Seni bir ahdi bozmaktan yahut onu bozmaya yardımcı olmaktan sakındırıyorum. Yine seni hile yapmaktan sakındırıyorum; zira yapılan hile ve kurulan tuzak, sonunda sahibine döner. Seni zulüm yapmak ve (başkalarının) hakkına tecavüz etmekten de sakındırıyorum; zira zulüm ve haksızlığa uğrayan kimseye Allah, şüphesiz yardım eder.”
165- “Ya Ali, sevinç olan her evde üzüntü de olur. Her üzüntünün ardından bir sevinme de olur, cehennem üzüntüsü hariç. Kötü bir amel yaptığında, peşinden iyi bir amel de yap ki onu hemen yok etsin. Hayır iş yapmayı asla terk etme; zira bu, kötü uçurumlara düşmekten (kötü belalardan) insanı koru.”
166- Hz. Ali, Resulullah’a şöyle arz etti: “Ya Resulallah, müminin sıfatlarını bana söyler misiniz? Resul-i Ekrem (biraz) başını önüne eğdi; sonra başını kaldırarak şöyle buyurdu: “Müminin yirmi sıfatı vardır. Bu sıfatları kendinde taşımayan birisinin imanı kâmil değildir. Ya Ali, müminin ahlakı ve özellikleri şunlardır: (Cuma ve cemaat) salatına katılırlar; zekat vermeye koşuşurlar; düşkün ve fakirlere yemek yedirirler; yetimin başına (muhabbet ve şefkat) elini sürürler; elbiselerini temiz tutarlar; avret yerlerini geniş bir elbiseyle örterler.
Onlar konuştuklarında, bir şey naklettiklerinde yalan söylemezler; verdikleri vaade hilaf etmezler; halkın kendilerine olan güven ve itimadına karşı hıyanet etmezler; konuştukları zaman doğru söylerler; geceleri ruhbanlar gibi ibadete koyulurlar, gündüzleri ise (cihat meydanlarında) aslanlar gibi kükrerler; gündüzleri oruç tutar, geceleri ibadetle geçirirler; ne bir komşuyu eziyet eder, ne de bir komşunun eziyetine vesile olurlar. Onlar yeryüzünde mütevazi olarak yürürler; muhtaç ve sahipsiz kimselerin ihtiyaçlarını karşılamak için çalışır ve cenazelerin arkasında yürürler. Allah bizi ve sizi takva ehlinden eylesin.”
167- “Ya Ali, cemaat salatına ancak, Allah’ın ve Resul’ünün sevdiği temiz ve takvalı müminler şiddetle rağbet gösterirler.”
Kaynaklar:
50. numaralı hadisten 143. hadise kadar, Mekarim-ul Ahlak, s.433 ila 445’ten nakledilmiştir.
144. buyruk: El-Hisâl, s. 543.
145. buyruk: El-Hisâl, s. 102.
146. buyruk: El-Hisâl, s. 69.
147. buyruk: El-Mevaiz-ul Adediyye, 6. bölüm, 4. fasıl, 1. hadis.
148. buyruk: Kenz’ul Ummal, c.7, s.509, Hadis: 20006
149. buyruk: Kenz’ul Ummal , c.7, s.509, Hadis: 20006
150. buyruk: Kenz’ul Ummal, c.7, s.815, Hadis: 21537.
151. buyruk: Kenz’ul Ummal , c.3, s.507, Hadis: 7650.
152. buyruk: Kenz’ul Ummal , c.3, s.384, Hadis: 7061.
153. buyruk: Kenz’ul Ummal, c.3, s.384, Hadis: 7062.
154. buyruk: Kenz’ul Ummal , c.3, s.826, Hadis: 8864.
155. buyruk: Kenz’ul Ummal, c.3, s.771, Hadis: 8707.
156. buyruk: Kenz’ul Ummal, c.4, s.136, Hadis: 9896.
157.buyruk: Kenz’ul Ummal, c.5, s.813, Hadis: 14458.
158. buyruk: Kenz’ul Ummal, c.5, s.325, Hadis: 13053.
159. buyruk: Kenz’ul Ummal, c.15, s.876, Hadis: 43484.
160. buyruk: Kenz’ul Ummal, c.16, s.139, Hadis: 44170.
161. buyruk: Kenz’ul Ummal, c.1, s.531, Hadis: 2377.
162. buyruk : Usul-u Kâfi, c.2, s. 262.
163. buyruk: Usul-u Kâfi, c.2, s.87.
164. buyruk: Bihar’ul Envar, c.77, s.69.
165. buyruk: Bihar’ul Envar, c.77, s.116.
166. buyruk: Usul’u Kâfi, c.2, s.232.
167. buyruk: Vesaya en-Nebi li Seyyidina Ali, s.23.