Kur’an Ayetlerinde Hz. İmam Ali – 6

Kur’an Ayetlerinde Hz. İmam Ali – 6 yazımızda, En’am, Araf surelerindeki ayetler incelenecektir.

1- “Allah kimi dilerse saptırır dilediği kimseyi de doğru yola iletir.” (En’am, 39) “Onları seçkin kıldık ve doğru yola ilettik.” (En’am, 87)

Hafız Hakim Haskani Hanefi’nin rivayetine göre, bu iki ayeti kerimedeki, “Sıratel mustakim” yani doğru yoldan kasıt hitabı İmam Ali’yedir.

O rivayetlerden biri de, İmam Muhammed Bakır bu ayetin tefsirinde şöyle buyurdu: “Allah-u Teala’nın işaret ettiği yol, Al-i Muhammed’in yoludur.” [1]

2- “De ki! Kesin delil ancak üstün ve mükemmel hüccet, Allah’ın delilidir. O dileseydi hepsini doğru yola iletirdi.” (En’am, 145)

Meğazili, Enes’in bu ayetin tefsirinde şöyle dediğini nakletmiştir, Resulullah’ın yanında bulunuyorduk. Ali bin Ebi Talib’i gördüğümde şöyle buyurdu: “Ben ve Ali, kıyamet gününde bu ümmetin üzerine delil ve hüccetiz.” [2]

Al-i Muhammedin kıyamet ve dünya gününde, yüce Allah’ın bu ümmet üzerine göndermiş olduğu delil ve hücceti olduğunu destekleyen hadisler çoktur ve onlardan bazıları:

-Suyuti, Meğt’ul Hadis s. 19.
-Taberi, Zehair-ul Ukba s. 77.
-Taberi, Rayazun Nazire c. 2, s. 193.
-Hatib Bağdadi, Tanh-ul Bağdat c. 2, s. 88.
-Harezmi, Menakıb-ı Harezmi s. 228.

3- “Anaya babaya iyilik edin” (En’am, 151)

Hz. Resulullah şöyle buyurdu: “Yüce Allah bana itaat etmenizi ve bana karşı gelmemenizi, emrime tabi olmanızı farz kıldı. Bana tabi olmanızı farz kıldığı gibi benden sonra Ali bin Ebi Talib’e itaat etmenizi de farz kıldı. Bana karşı gelmenizi yasakladığı gibi ona karşı gelmenizi de yasakladı. Yüce Allah Ali’yi vezirim, varisim karar kıldı. Ali bendendir. Ben de Alidenim. Ali’yi sevmek iman, Ali’ye buğz ise küfürdür. Onu seven beni sevmiştir, ona buğzeden bana buğz etmiştir. Ben kimim mevlası isem Ali’de onun mevlasıdır. Ben bütün müslümanların mevlasıyım. Ben ve o, bu ümmetin babasıyız.” [3]

Meğazili, Hz.Resulullah’ın şöyle buyurduğunu naklediyor: “Ali’nin Müslümanlar üzerindeki hakkı, babanın evlatları üzerinde olan hakkı gibidir. “ [4]

-Zehebi, Mi’zan İ’tidal c. 2, s. 313.
-Askalani, Lisan-ul Mizan c. 4, s. 399.
-Harezmi, Menakıb-ı Harezmi s. 23 ve 219.

4- “İblis, “Beni azdırdığın için ant olsun ki, senin doğru yolun üzerinde oturup onlara karşı duracağım.” (Araf, 16)

Hakim Haskani Hanefi’nin naklettiği bir rivayete göre Hz. Muhammed (saa) bu ayetin tefsirinde şöyle buyurdu:  “Ayeti kerimede İblis’in, ‘senin doğru yolun’ dediği yol, Ali bin Ebu Talib’in yoludur.” [5]

5- “Ve derler ki, hamt olsun Allah’a ki bizi hidayeti ile buna ulaştırdı. Allah hidayet etmeseydi biz bunu bulamazdık…” (Araf, 43)

Allame Kabbisi, Sünni alimlerinin önde gelen tefsir alimlerinden olan Taberi’den şöyle naklediyor. Hz. Resulullah Gadir Hum günü hutbesinde şöyle buyurdu: “Ey insanlar size dediğim gibi, müminlerin emiri Ali’yi tebrik edin.” Ve şöyle deyin, “Ve derler ki hamdolsun Allah’a ki bizi hidayeti ile buna ulaştırdı. Allah-u Teala bütün söylenenleri (kalbinde), nefsinde hainlik olanları da biliyor.[6]

6- “…A’raf üzerinde herkesi simasından tanıyan adamlar vardır.” (Araf, 46)

İbn-i Hacer (Şafii) Sa’lebi’nin tefsirinden İbn-i Abbas’ın bu ayetin tefsirinde şöyle dediğini rivayet ediyor, “A’raf, sırat köprüsünün üstünde olan yüksek, bir dağdır. O dağın üzerinde Abbas, Hamza ve Ali bin Ebi Talib ve Cafer-i Tayyar dururlar. Kendilerini sevenleri yüzlerinin (nurundan) beyazlığından ve kendilerine buğzedenleri ise yüzlerinin kara olmasından tanırlar.” [7]

İmam Cafer Sadık buyurdu ki: “A’raf üzerinde duracak olanlar Ehl-i Beyt imamlarıdır.”

7- “A’raf ehl-i simalarından tanıdıkları bir takım adamlara, ‘Ne çokluğunuz ne de taslamakta olduğunuz büyüklük size yarar sağladı” (Araf, 48)

Hafız Süleyman Kunduzi’nin rivayetine Selman Farisi şöyle demiştir: “Hz. Muhammed’in İmam Ali’ye ondan fazla şöyle buyurduğunu duydum: “Ey Ali sen ve senin vasilerin (imamlar) cennet ile cehennem arasında Araf ehlisiniz. Sizi tanıyanlar ve sizin tanıdığınız (vilayeti kabul edenler) cennete girebilecek ve  cehenneme de ancak sizi inkar edenler ve sizin inkar ettikleriniz  girecektir.” [8]

8- “…Affet deyin ve kapıdan secde ederek girin ki, hatalarınızı bağışlayalım, iyilik yapanlara ihsanımızı arttıracağız demiştik.” (Araf,161)

Hafız Heysemi’nin (Şafii) rivayetine göre Hz. Resulullah şöyle buyurdu: “Ehl-i Beyt’imin sizin aranızda ki misali, İsrail oğullarının Hitta kapısı (Selamet kapısı) gibidir. Kim o kapıdan girerse Allah onu bağışlar.” [9] Mutteki Hindi’nin rivayetine göre Hz. Resulullah şöyle buyurdu: “Ali bin Ebi Talib Hitta kapısıdır. Kim o kapıdan girerse mümin olur, ve kim de o kapıdan çıkarsa kafir olur.” [10]

Sünni hadis alimleri yukarıda size sunmuş olduğumuz hadisi kendi kitaplarında kaydetmişlerdir. Ve onlardan bazıları şunlardır:

-Suyuti, El Kaul-ul Celil, hadis 39.
-Şeyh Muhammed Derulşi, Esnal Metalib ti Ehadıs Muhtelefet-ul Meratıb Huruf-ul Ayn s. 141 Mısır baskısı.
-Allame Hindi, Menakıb Aynı s. 38.
-İbrahim Bin Abdullah Ri’sabi, Esna’l Metalib 18 babın sonu.

9- “Hani Rabbin, Ademoğullarının sulbundan soyunu çıkarmış ve kendilerini nefislerine şahit tutmuş: Ben, sizin Rabbiniz değil miyim?” demişti. Onlar da demişlerdi ki: “Evet, biz buna şahidiz. Kıyamet günü, “Bizim bundan haberimiz yoktu.” demeyiniz.” (A’raf, 172)

Bazı Sünni alimleri bu ayetin tevil ve tefsirinde şöyle rivayet etmişlerdir, Hz. Muhammed (saa) şöyle buyurdu: “İnsanlar Ali’nin ne zamandan beri müminlerin emiri sıfatını aldığını bilselerdi, onun faziletlerini inkar etmezlerdi. Ali müminlerin emiri sıfatını aldığında Adem ruh ve ceset arasında idi.” Yüce Allah mübarek kitabında şöyle buyurdu. “Hani Rabbim Ademoğullarının sulbundan soyunu çıkarmış.” [11]

10- “Allah’ın doğru yola ilettiği kimse, doğru yoldadır.” (Araf, 178)

Hafız Süleyman Kunduzi’nin rivayetine göre Hz. Ali hutbelerinin birinde şöyle buyurdu: “Benim yol gösteren (hadi) ve benim hak yola ileten…” [12]


Kaynaklar:

1- Şevahid-ul Tenzil c. 1, s. 59-61.

2- Menalib ibn Meğazili s. 40 ve 197.

3- Menakıb Mı’et Menakıb s. 15.

4- Menakib ibn-i Meğazili s. 48.

5- Şevahid-ul Tenzil c. 1, s.200.

6- Kitab Mazarı Tarih c. 3, s. 156, Şevahid-ul Tenzil c. 1 s.200.

7- Sevalk-ul Muhrike s.101.

8- Yenabi-ul Mevedde s. 452, Şevahid-ul Tenzil c.1, s.199.

9- Mecme-ul Zevaid c.9, s.153.

10- Kenz-ul Ummal c.6, s. 153.

11- Delail-ul Sıdk, Allame Deylemiden naklen; Meğazili, Menakıb ibni Meğazili s. 271-172.

12- Yenabi-ul Mevedde s. 495.


Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir