İmam Muhammed Bakır’ın Hayatına Kısa Bir Bakış
İmam Muhammed Bakır’ın Hayatına Kısa Bir Bakış; İmam Muhammed el-Bakır (ilmi yaran) babası İmam Zeynel Abidin’in oğlu ve beşinci imamdır. Annesi İmam Hasan‘ın kızıydı. Böylece Hz. Fatıma ile hem anne hem de baba tarafından irtibatı olan tek imamdır. İmam Muhammed Bakır, dedesi İmam Hüseyin’in mübarek kollarında üç yıl büyüdü.
Medine’de Doğum
İmam Muhammed Bakır, Muaviye’nin oğlu ve halefi Yezit için biat toplanma döneminde, MS 677 (Hicri 1 Recep 57) Medine’de doğdu. Kerbela Vakıasında mukaddes dedesi İmam Hüseyin’in şehadetinde dört yaşındaydı.
Bakır lakabı, Bakır El-Ulum’un (İlimleri Yaran) kısaltılmış bir şeklidir. Gerek dini gerek pozitif bilimlerdeki yüce ve ulaşılamaz bilgisinden ötürü bu lakap kendisine verilmiştir. Tarihçi Yakubî’ye göre ona, ilmi yardığı, yani onu incelediği ve derinliklerine indiği için Bakır denilmiştir. Bu isim kendisine Peygamberimiz tarafından verilmiştir.
Kuleyni’den bir rivayete göre, Peygamberimizin hayatta kalan en yaşlı sahabesi Cabir bin Abdullah Ensari, mescide oturur ve şöyle der: “Ya Bakır el-Ulum, Ya Bakır El-Ulum.” Medine’deki insanlar Cabir’in saçmaladığını düşünüyorlardı, ancak Peygamber’in şöyle dediğinden dolayı böyle davrandığını söyledi: “Ey Cabir! Ailemden, benimkiyle aynı isme ve aynı özelliklere sahip bir adamla tanışacaksın. Bilgiyi kapsamlı bir şekilde yaracak (bölecek).”
İbn Asakir rivayet eder ki: “Zeynel Abidin’in yanında oğlu Bakır olduğu halde Cabir b. Abdullah Ensari’nin yanına gittiler. Cabir: “Ey Resulullah’ın oğlu! Bu yanındaki kimdir?” dedi. İmam Zeynel Abidin dedi ki: “Yanımdaki oğlum Muhammed’dir.” Cabir çocuğu tutup bağrına bastı ve ağlamaya başladı. Sonra şöyle dedi: “Artık ecelim yaklaştı, ey Muhammed Bakır! Resulullah sana selam söyler.” Dedi ki: “Bu ne demektir?” Cabir şöyle dedi: “Resulullah’ın şöyle dediğini duydum. Şu oğlum Hüseyin b. Ali’nin, Ali b. Hüseyin adında bir oğlu olacak. O ibadet edenlerin efendisidir. Kıyamet günü bir münadi: “İbadet edenlerin efendisi ayağa kalksın.” diye seslenecek, bunun üzerine Ali b. Hüseyin ayağa kalkacak. Ali b. Hüseyin’in de bir oğlu olacak, ona Muhammed adı verilecektir. Onu gördüğün zaman ey Cabir! Benden ona selam söyle. Ey Cabir! Bil ki, Mehdi O’nun soyundan gelecektir. Bil ki, ey Cabir, onu gördükten sonra bu dünyada çok az kalacaksın.” [1]
Karakteristik Özellikleri
İyi kalpli, karakter olarak tertemiz, ruhu kutsal ve doğası gereği asil olan İmam, tüm zamanını Allah’a teslim olmaya ve Peygamber Efendimiz ve onun soyundan gelen İmamların öğretilerini savunmaya adadı. İmam’ın müminlerin kalplerinde bıraktığı derin bilgi ve rehberlik izlenimini saymak insanın gücünün ötesindedir. O’nun takva ve riyazet, ilim ve hikmet, dinî tatbikat ve Allah’a teslimiyet konusundaki sözleri o kadar çoktur ki, bu yazının hacmi hepsini kapsamaya yetmez.
Hazreti İmam Bakır, Peygamber’in ve onun Ehl-i Beyt’inin öğretilerini ve reformlarını kitaplar halinde toplamayı başardı. Öğrencileri, onun talimat ve rehberliğinde farklı bilim ve sanat dallarında kitaplar derlediler. İmam Muhammed Bakır, masumluğunun ve kişisel özelliklerinin mükemmelliği ile Peygamber Efendimizin ve onun büyük dedesi İmam Ali‘nin bir modeliydi. Onun nasihatleri, genel olarak Müslümanlar arasında manevi bir his yarattı. O, en kötü düşmanlarına bile misafirperver olmakla kalmaz, onları sürekli doğru yola davet ederdi. İnsanları geçimlerini kendi emekleriyle kazanmaya çağırdı. İmam Hüseyin’in şehadetini anmak için toplantılar düzenlemeye büyük önem verirdi. İmam Hüseyin’in yolunu canlı tutmak yani “zulme karşı durmak. “
İmameti
Beşinci İmamın imameti döneminde Emevilerin adaletsizliği sonucu İslam dünyasının bir köşesinde her gün isyanlar ve savaşlar çıkmıştır. Ayrıca Emevi ailesinin hilafeti ele geçirmesi ve Peygamber neslinin maruz kaldığı zulüm, birçok Müslümanı İmamlara doğru çekmişti. Bu faktörler birleşerek insanların ve özellikle Alevilerden çok sayıda kişinin Medine’ye gitmelerini ve İmam Muhammed Bakır’ın huzuruna çıkmalarını mümkün kıldı. İmam Muhammed Bakır’dan nakledilen çok sayıda hadis ve onun yetiştirdiği çok sayıda alim tarafından anlatıldığına göre, kendisinden önceki İmamlar için hiçbir zaman var olmayan İslam’ı yayma imkanı İmam Muhammed Bakır’a nasip olmuştur.
İmam Zeynel Abidin’in şehitliğinden sonra, Alevilerin hepsi İmam Muhammed El-Bakır’a itaat etti, çünkü Hz. Muhammed (saa) kendisinden sonra gelecek imamların isimlerini tek tek söylemişti.
Ancak bir azınlık, İmam Zeynel Abidin’in bir başka oğlu olan Zeyd ibn Ali’yi takip etti ve Zeydiler olarak tanındı. İbn Hallikan’a göre, İmam Bakır’ın kardeşi Zeyd kendi adına öne çıktı ve insanları davasına sahip çıkmaya çağırdı. Ancak El-Mesudi, daha önce Ehl-i Beyt’e nasıl davrandıklarının ayrıntılarıyla birlikte Kufe halkına güvenmemesi konusunda da uyaran kardeşi İmam Muhammed Bakır ile görüştüğünü söylüyor. Ancak Zeyd, kardeşinin uyarısına kulak asmadı ve Kûfelileri beyhude bir isyana sevk etti. Şehristânî, Zeyd ile kardeşi İmam Muhammed el-Bakır arasında, Zeyd’in Mu’tezile’nin öğretisini takip etmesi nedeniyle bir anlaşmazlık çıktığından bahseder, Vasil İbn Ata ayrıca, bir imamın statüsünün, haklarını talep etmek için alenen ortaya çıktığını iddia etmiştir.
İmam Muhammed Bakır’ın Kitapları
“Ma’athiru’l-Bakır”, İmam’ın, insanın nefsinin mahiyeti, âlimlerin vasıfları, Allah’ın zat ve sıfatları gibi pek çok konuyu eksiksiz olarak anlattığı bir kitaptır. İlahi nitelik hakkındaki tartışmaları ve insanların Allah’ın zatını anlamasının mümkün olmadığını savundu.
Bir gün bir adam İmam’a şöyle bir soru sordu: “Bana Rabbinden haber ver; ne zaman var oldu?” İma ona şu cevabı verdi:
“Yazıklar olsun sana! Ancak bir zaman var olmayan şey hakkında “Ne zaman var oldu?” denir. Benim yüce Rabbim, ezelden beri vardır, diridir ve O’nun için nasıllık söz konusu konusu değildir. Varlığının başlangıcı ve keyfiyeti yoktur. O’nun için “Nerede?” denemez. Bir şeyinde içinde değildir. Bir şeyin üzerinde de değildir. Kendi mekanı olarak bir mekan da meydana getirmemiştir.
Varlıkları yarattıktan sonra güçlenmiş değildir. Hiçbir şey yaratmadan önce güçsüz değildi. Bir şey meydana getirmemişken yalnızlık korkusu hissetmiyordu. Zihinde tasavvur edilen hiçbir şeye benzemez. Varlıkları yaratmadan önce egemenlikten uzakta değildi. Varlıkların ortadan kalkmasından sonra da egemenlikten uzaklaşmaz. Hayat olmaksızın hep diridir. Bir şey meydana getirmeden önce güçlü hükümdardı. Evreni var ettikten sonra da karşı durulmaz güç sahibi hükümdardır.
Var oluşu için “nasıllık” söz konusu değildir. O’nun için “Nerede?” ve “Sınır” söz konusu değildir. Kendisine benzeyen bir şeyle tanınmaz. Uzun süre kalmaktan dolayı yaşlanmaz. Hiçbir şeyden korkmaz. Aksine bütün varlıklar, O’nun korkusundan titrerler.
Sonra olma bir hayatı, vasfedilir bir oluşu, sınırlandırılabilir bir nasıllığı, üzerinde durulabilir bir yeri, bir şeye komşu olabilir bir mekanı olmaksızın diridir. O, tanınan/bilinen diridir; güç ve egemenliğinin zevali olmayan hükümdardır. Dilediğini, dilediği zaman dileyişiyle yaratmıştır. Sınırlandırılmaz, parçalara bölünmez, yok olmaz. Keyfiyetsiz ilkti, mekansız son olacaktır.
“Onun veçhi hariç, her şey helak olacaktır.” (Kasas, 88) “Yaratma ve emir yetkisi onundur. Alemlerin Rabbi olan Allah münezzehtir.” (A’raf, 54)
Yazıklar olsun sana, ey soru soran adam! Benim Rabbimi, zihinler kapsayamaz. Şüpheler O’nu, rububiyet makamından indiremezler. O, şaşırmaz. Hiçbir şey O’nu aşmaz. Olaylar O’nu bulunduğu makamdan indiremez. O, hiçbir şeyden sorumlu tutulamaz, hiçbir şey için pişmanlık duymaz.
“O’nu ne uyuklama ne de uyku tutar.” (Bakara, 255). “Göklerde, yerde, ikisinin arasında ve yerin altında bulunan her şey O’nundur.” (Taha, 6).” [2]
Diğer İlgili Kitaplar
“Tefsir El-Bakır” (İmam Bakır’ın tefsiri) İmam Bakır’ın kutsal Kur’an tefsiridir. İbnu’n-Nedim, Kur’an tefsiri üzerine yazılmış kitaplardan bahsederken İmam Muhammed Bakır’ın “Kitabu’l-Fihrist” adlı kitabından bahsetmiştir. Bunlarla birlikte İmam Muhammed Bakır’ın kitapları şunlardır: Müsned el-İmam el-Bakır, Ma’athiru’l-Bakır, Ümmü’l-Kitab, Tefsir el-Bakır.
Şehadeti
İmam Bakır MS 733 yılında (Hicri 7 Zilhicce 114) 57 yaşında şehit oldu. Emevi halifesi Hişam’ın yeğeni İbrahim ibn Velid tarafından zehirlendi. İmam Hasan ve İmam Zeynel Abidin’in defnedildiği Baki mezarlığında aynı mezarlığa defnedildi. İmamların mezarları yan yana bulunmaktadır.
İmam Muhammed Bakır’ın türbesinin bulunduğu türbe, 1925’te Medine’nin Suud aşireti (Vahhabi) tarafından yıkıldı.
Dipnotlar:
1- Tarih-i İbn Asakir, 51/41, İmam Emiru’l-Muminin kütüphanesinden.
2- Usul-u Kafi, 1/88-89.